aliminyum folyo rölyef,dikiş,artık materyalleri değerlendirme,gezi,yemek,kumaş boyama, sırma,geridönüşüm,boncuk işi,kırkyama, el nakışı,kolleksiyon,antikalar,dekoratif objeler,resim,hikaye,ahşap boyama
25 Temmuz 2012 Çarşamba
GELİNCİKLER
Bu gelincikleri nerede çektiğimi tahmin edemezsiniz. Oturduğum apartmanın arka tarafında bir bahçe var, bahar yağmurlarıyla bahçe doldu. Ben bir kısmını toplayıp kuruttum.
Gelincikler kurutulup bir kaç tanesini fincana koyup üzerine sıcak su ekliyorsunuz sinirleri yatıştıran bir çayınız oluyor. Geçen gün bir belgesel izledim yanlış hatırlamıyorsam Datça'nın köylerinde yaşayan hanımların gelincikten yemek yapıyorlarmış, papatyadan salata. İkisi de önce haşlanıyor gelincikler kavruluyor, papatyalar ise zeytinyağı, limon ve tuzla salata oluyor. Dikkat edilmesi gereken bu bitkiler çiçek açmadan toplanmalıymış. Çiçek açtıklarında zamanı geçmiş artık toplanmazmış.
Bu bahar çoktan geçti. Allah nasip ederse bir daha ki bahar bunları kesin deneyeceğim. Nede olsa egeliyim doğal olarak otçuyum.
EVİMDEKİ KUŞLARA BİR YENİSİ GELDİ
Yaklaşık bir ay kadar önce Nehir bilgisayar başında oyun oynarken birden
-Anne! diye çığlık atmaya başladı.
-Anne imdat kurtarın beni odaya koşturduk ne oluyor diye kendi koltuğa büzüşmüş eliyle masanın köşesini işaret ediyordu ne var kızım orada diyorum bak orada diyor yanında duruyormuşum küçücük bir yavru kuş masanın köşesine sinmiş, kızım kuştan kuş kızımdan korkmuş titriyorlardı. Oğlum oda da uzun uğraştan sonra yakaladı.
Bu kuşun en net çekebildiğim resmi serçe olmadığını biliyorum da adını bilmiyorum . Bu kuşun sarı olan yeri kırmızı olanı da var burada. Birde tüyleri yeşil gibi olanı var yaprakların arasında zor fark ediliyor. Onlar da bu sarı olan gibi serçeye benziyorlar.
Oğlum yakaladıktan sonra ben elime aldım balkondan elimi uzattım uçmadı
Sonra bir ayakkabı kutusuna bulgur su ve kendisini koyup balkona öyle çıkardık.
Çay tabağı bile ondan büyüktü. Akşam ezanında bütün kuşların yuvasına gittiği gibi, o da o saatte uçup gitti. Ben evime gelmesini istediğim beklediğim kuş henüz gelmedi gelirse de fotoğrafını çekebilir miyim bilmiyorum.
-Anne! diye çığlık atmaya başladı.
-Anne imdat kurtarın beni odaya koşturduk ne oluyor diye kendi koltuğa büzüşmüş eliyle masanın köşesini işaret ediyordu ne var kızım orada diyorum bak orada diyor yanında duruyormuşum küçücük bir yavru kuş masanın köşesine sinmiş, kızım kuştan kuş kızımdan korkmuş titriyorlardı. Oğlum oda da uzun uğraştan sonra yakaladı.
Bu kuşun en net çekebildiğim resmi serçe olmadığını biliyorum da adını bilmiyorum . Bu kuşun sarı olan yeri kırmızı olanı da var burada. Birde tüyleri yeşil gibi olanı var yaprakların arasında zor fark ediliyor. Onlar da bu sarı olan gibi serçeye benziyorlar.
Oğlum yakaladıktan sonra ben elime aldım balkondan elimi uzattım uçmadı
Sonra bir ayakkabı kutusuna bulgur su ve kendisini koyup balkona öyle çıkardık.
Çay tabağı bile ondan büyüktü. Akşam ezanında bütün kuşların yuvasına gittiği gibi, o da o saatte uçup gitti. Ben evime gelmesini istediğim beklediğim kuş henüz gelmedi gelirse de fotoğrafını çekebilir miyim bilmiyorum.
11 Temmuz 2012 Çarşamba
ANNEM İÇİN YAPTIM
Oğlum annemin yanına gidecekti, bende anneme bir şeyler yapmak istedim. Oturma odasındaki koltuklarına uygun duvar süsü ve perde süsü yaptım.
Kaftanların boyu 13cm. 11cm. püsküller ve zincirlerle boyu daha uzun oluyor.
Uyumlu olması için perde süsünü de aynı desen çalıştım. Tek kaftan olacağı için onun boyutu daha büyük 15cm. yaptım.
Püskülünü de daha uzun yaptım ama ölçmediğim için boyutlarını bilmiyorum. yaklaşık 130cm zinciri var. Kendime yaptığımda ölçülerini tam verebilirim.
İnşallah anneciğim beğenmiştir.
Kaftanların boyu 13cm. 11cm. püsküller ve zincirlerle boyu daha uzun oluyor.
Uyumlu olması için perde süsünü de aynı desen çalıştım. Tek kaftan olacağı için onun boyutu daha büyük 15cm. yaptım.
Püskülünü de daha uzun yaptım ama ölçmediğim için boyutlarını bilmiyorum. yaklaşık 130cm zinciri var. Kendime yaptığımda ölçülerini tam verebilirim.
İnşallah anneciğim beğenmiştir.
10 Temmuz 2012 Salı
GÖKSUN KAHRAMANMARAŞ ARASI
Göksun'a gittik ama ilçenin fotoğraflarını çekmedim. Bunu niye yapmadım bilmiyorum. Yol boyuca dağlar doğa o kadar güzeldi ki sanırım onların büyüsüne kapıldım. Göksun kayseri yolu üzerinde rakımı oldukça yüksek şirin sakin bir kasaba. Daha çok Kafkas Türkleri yaşıyor.
Yol boyunca çektiğim fotoğrafları paylaşacağım.
Kayalar oyularak yapılmış kısa bir tünelden de geçtik. Bütün tüneller kayalar oyularak yapılmıştır biliyorum, fotoğrafa dikkat ederseniz duvar örülmemiş sanki bir mağara hissi veriyor insana.
Yol boyunca çok güzel, benzerlerinden daha iri çiçekler vardı.
Bu fotoğrafı çiçek demetlerinin büyüklüğünü kıyaslamanız için yayınlıyorum.
Aslında her çiçeği çekebilmek isterdim, çekebildiklerim bu kadar.
Güzellikleri bozan antenler
Bu fotoğrafı yayınlamayacaktım, çekerken bile fark etmediğim defalarca baktığım halde görmediğim kayalrın arasında biri oturuyor. Şimdi yazarken fark ettim. Araba hareket ederken ve telefonla iyi resim çekiyorum bence.
Buna benzer bir kayalık Gülek boğazını geçtikten sonra Pozantı'ya doğru giderken sağ tarafta var. İnşallah onunda resmini çekeceğim.
Fotoğrafları 3-haziran-2012 de çektim, tarihi belirtmemin sebebi hala dağlarda kar olması.
Yolda tekir yaylasından geçiliyor, oralarda yol kenarlarında çiftçiler yetiştirdiklerini satıyor. Çilek almıştık, arabanın içi mis gibi çilek kokusu doldu. Sadece satıcılar değil lokantalarda var. Yeşillikler arasında güler yüzlü samimi ailecek işletiyorlar, hanımlar bazlama gözleme yapıyor, beyler kebap işlerine bakıyor.
Masalar, yerden yükseltilmiş içinde kilim ve yer sofrası olan çardaklar bu yeşilliklerin arasında. İnsanları rahatsız etmemek için lokantanın tamamını çekemedim. Kızım aklına geldikçe
- Baba piknik lokantasına gidelim mi diyor.
Yol boyunca çektiğim fotoğrafları paylaşacağım.
Kayalar oyularak yapılmış kısa bir tünelden de geçtik. Bütün tüneller kayalar oyularak yapılmıştır biliyorum, fotoğrafa dikkat ederseniz duvar örülmemiş sanki bir mağara hissi veriyor insana.
Yol boyunca çok güzel, benzerlerinden daha iri çiçekler vardı.
Bu fotoğrafı çiçek demetlerinin büyüklüğünü kıyaslamanız için yayınlıyorum.
Aslında her çiçeği çekebilmek isterdim, çekebildiklerim bu kadar.
Bu fotoğrafı yayınlamayacaktım, çekerken bile fark etmediğim defalarca baktığım halde görmediğim kayalrın arasında biri oturuyor. Şimdi yazarken fark ettim. Araba hareket ederken ve telefonla iyi resim çekiyorum bence.
Buna benzer bir kayalık Gülek boğazını geçtikten sonra Pozantı'ya doğru giderken sağ tarafta var. İnşallah onunda resmini çekeceğim.
Fotoğrafları 3-haziran-2012 de çektim, tarihi belirtmemin sebebi hala dağlarda kar olması.
Yolda tekir yaylasından geçiliyor, oralarda yol kenarlarında çiftçiler yetiştirdiklerini satıyor. Çilek almıştık, arabanın içi mis gibi çilek kokusu doldu. Sadece satıcılar değil lokantalarda var. Yeşillikler arasında güler yüzlü samimi ailecek işletiyorlar, hanımlar bazlama gözleme yapıyor, beyler kebap işlerine bakıyor.
Masalar, yerden yükseltilmiş içinde kilim ve yer sofrası olan çardaklar bu yeşilliklerin arasında. İnsanları rahatsız etmemek için lokantanın tamamını çekemedim. Kızım aklına geldikçe
- Baba piknik lokantasına gidelim mi diyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)