POYRAZ'IN PİKESİ

   Arkadaşım Mehtap bu gün ilk çocuğu Poyraz'ı dünyaya getirecek. İnşallah hayırlı sağlıklı bir bebek olur. Benim  bebek görmesine gittiğimde ettiğim dua aslında şudur inşallah Allah'a hayırlı kul olur, Allah'a hayırlı olan annesine, babasına, vatanına, insanlığa hayırlıdır zaten. 

   Yakışıklı Poyraz için pike yaptım, görmeye gidince götüreceğim.

İyi uykularda kullan Poyraz.

İLK ÇİFTÇİLİK DENEMEM

   Apartmanın bahçesi boş boş duruyordu. Aslında pek boş sayılmazmış, bahar yağmurlarıyla bir sürü yabani ot gelincik, dikenler ve papatyalar çıktı. Ben onlar çıkmadan önce  yeşermeye başlayan sarımsaklardan ve birde tomurcuklanan patateslerin kalın kesilmiş kabuklarından ektim. Sarımsakların çıktığını görünce çok sevindim.

   Patatesleri önce fark etmemiştim. Sanırım daha önce bitki olarak görmediğim için, yabani otların arasında  patateslerin yeşerdiğini anlayamadım. Sonra ektiğimde yanlarına işaret koymuştum ki sulamam kolay olsun yeri belli olsun diye. İşaretlerden patateslerinde çıktığını görünce çok sevindim. Altı patates fidanım olmuş. İşte bunlarda patateslerim.

   Altı patates fidanından kaç kilo patates çıkacak merak ediyorum, herhalde bir, iki kilo çıkar sanırım. Toplayınca öğreneceğim inşallah.

SALONUMA GÜNEŞLİK YAPTIM

   Salonumun camları büyük olduğu için güneşlik perdesi kısa geliyordu. Bende yenisini yaptım. Kumaşı çok uygun fiyata aldım, yeri çok sertti. Komşularımdan biri gördü ben sertliğinden şikayet edince bana  sert olması iyi güneşe daha dayanıklı oluyor dedi. İnşallah öyle olur.

Tabi süslemesem olmazdı.

KURU ÇİÇEKTEN YAPTIKLARIM

   Lise yıllarında çiçekleri hepimiz kitapların arasında bir çiçek kurutmuşuzdur. Bir süre sonrada ufalanıp yok olurlar, yada çöpe giderler. Benim atmaya kıyamayan tarafım yüzünden  bir kutu birikmiş kuruçiçeğim  olunca, bunları değerlendirmeliyim diye düşündüm.Bazen evim çöp eve döndü diyorum, oğlum da hurdacı gibisin anne diyor.
   Bir sürü yaptığım ve hediye olarak dağıttığım kuru çiçek tablolarım var. Onları da burada göstermek isterdim ama yapamıyorum. İnşallah bundan sonra yaptıklarımı yayınlarım. Şimdilik iki örnek var elimde. Bundan oniki yıl önce yaptığım ve en küçük görümcem de olan bu küçük tablo

   Çiçeklerin rengi bozulmaması için kitapların arasında nemden ve ışıktan koruyarak kurutmanızı tavsiye ederim. üzerinde yaldızdan başka bir kimyasal yok. Birde bu tabloları güneş görmeyen duvara asarsanız yukarıdaki resimde olduğu gibi yapraklar en az oniki yıl yeşil kalabilir.
   Son yaptığım kartı da sizlerle paylaşmak istedim. benim için çok özel olan ve çok sevdiğim annem için yaptım.

   Bu kart şu anda postada yolda, umarım beğenirsin canım anneciğim.

BU ŞEHRE BAHAR GELDİ

   Yaklaşık on yıldır Kahramanmaraş da yaşıyorum ama ilk defa bu bahar bir şey fark ettim. Çınar ağaçlarının ne kadar çok olduğunun farkındaydım ama akasyaları fark etmemiştim. Sanırım  küçük kızımı okuluna yürüyerek götürdüğüm için akasyaları fark ettim. Caddeler mis gibi akasya kokuyor.

   Buradaki evlerin, apartmanların hepsi bahçe içinde, hemen hemen her evde asma, incir ağacı, ceviz ağacı hurma ağacı, zeytin ağacı var. Bazılarında çam, karaselvi, ve iğde var, okul yolu üzerinde bir kaç evde iğde va onlarda çiçek açmaya başladı. rengarenk güller, sarmaşık gülleri ve benim çok sevdiğim hanımelleri. Bu yıl bende saksıya hanımeli diktim, tutmadı bu kuru bir dal diye atacaktım ki yeşermeye başladı.

   Bu şehrin adı bence baharda MİSKOKULUMARAŞ olmalı :)